Kentpark’a hiç hafta sonu yolunuz düştü mü bilmem ama özellikle çocuklu ailelerin, hele bir de hava güneşli ise vazgeçilmez mekanlarından biri.  Çocuklar için çok sayıda oyun parkı olması bir yana koşma/top oynama diye kimsenin kızmadığı, çocukların özgür olduğu nadir mekanlardan biri… Malum sitede, mahallede, okulda koşuyorlar, top oynuyorlar diye her gün işitmedikleri azar kalmıyor…

Fazla alternatifi olmadığından mıdır yoksa başka nedenlerde mi var yine bilmem ama hafta sonu oldukça kalabalık oluyor. Büyükler için ise çocuklar için olduğu kadar olmasa da stres atabileceği yerlerden biri Kentpark.

Farklı hayatların farklı insanların kesişme noktası da olmuyor değil her hafta sonu.

Bir köşede gönüllerince eğlenen, koşan, maç yapan çocukları görmek mümkün. Öyle ki Iraklı ve Türk çocukların hiç dil bilmeden bile futbolun dili ile anlaşabilmelerini görmek dünya adına mutluluk verici elbet. Hele bir simidi paylaşmayı bilmek ve öğrenmek, küçük yaşta farklı kültürlerle bir arada yaşayabilmeyi öğrenmek gelecek adına önemli. Sevgisizliğin, düşmanlığın yaygınlaştığı dünyada küçük yüreklere sevgi, güven aşılayabilmek çok ama çok önemli.

Hemen onların az ilerisinde, hayatlarının en önemli ve en mutlu günlerini yaşayan çiftleri görmek mümkün.  Düğün öncesi son fotoğrafları çektirmek için seçtikleri mekan olmuş Kentpark. Aynı anda birkaç çifti görmek de olası hafta sonları. Gelinler, damatlar ve çevresinde koşturanlar. Tatlı ve güzel bir telaş var. Hatta öyle ki sadece gelinleri değil hamileleri de görmek mümkün fotoğraf çektirirken. Ne alaka demeyin sakın, elinde balonlarla hamile bir bayan poz veriyorsa bilin ki doğum fotoğrafçısı iş başında. Yeni moda diyeceğim ama eskimeye bile başladı İstanbul’da.

Yapay da olsa küçük bir göl eğlence kaynağı olmuş gençlerin. Yunuslarla göl sefasına çıkmış ahali. Lakin muziplik o ya asılmış biri köprünün demirine, devam etmiş arkadaşları. Ha düştü düşecek suya. Seyredenlerin meraklı bakışları arasında yine arkadaşları yetişiyor imdadına.  Güvenle biniyor yine yunusa güle eğlene devam ediyorlar yola

Bir ağaç altında toplanmış liseli gençler. Aslında çok var o gruplardan. Gençlerden birinin elinde gitar,  çalmayı, söylemeyi bilmiyorlar ama olsun eğleniyorlar ya gönüllerince, o yeter. Daha önce park vardı da biz mi öğrenmedik çalmayı/söylemeyi dercesine de özgüvenleri var.

Hanım ablalar almışlar çayı, böreği gelmişler Kentpark’a. Anlaşılan “gün” bugün burada. Masaya, sandalyeye gerek yok, ser bir kilim yere, o yeter de artar bile.  Maksat muhabbet değil de ne !

Sevgililer, volta atanlar, çayını yudumlayanlar, gençler, yaşlılar hepsi toplanmışlar.

Aynı mekanda birlikteler ama birbirlerinden habersiz, herkes kendi halinde kendi aleminde.

Yine yolunuz düşerse bir de bu gözle bakın, bakalım siz neler göreceksiniz.

Bir mekan çok hayat işte size KENTPARK…