Sakarya’nın Kalbi Neresi?

Siyasi Coğrafya ile ilgili ilk teorilerden biridir, Kara Hakimiyet Teorisi, kendisi de bir coğrafyacı olan Mackinder’in bu teoride Kalp Sahası (Heartland) olarak adlandırdığı bir bölge vardır ki ona göre kalp sahasını ele geçiren tüm dünyayı ele geçirir. Zaman, insan ve teknoloji bağlamında teorinin üzerinden çok sular akmış çok teoriler geçmişse de mekânın önemi katlanarak artmış yeryüzünde. Bu bağlamda Sakarya’nın kalbi neresi diye kendime sorduğumda Orhan Cami ve yakın çevresini kalp sahası olarak ele alabiliriz diye düşünüyorum. Uzun Çarşı, Çark Caddesi, Bulvar ve Kent Meydanı ile bütünleşen bu bölgede atmalı Sakarya’nın kalbi. Deprem ve Serdivan’ın hızlı gelişimi öncesinde zaten öyle değil miydi? Hala canlı, hala kalabalık lakin rengi biraz solmuş, gelecekten ümidi azalmış, değerinin bilinmediğini/anlaşılmadığını düşünen bir kalp gibi hüzünlü sanki.

Oysa ki Avrupa’daki bazı şehirler gibi bir “Old Town” olarak ele almak mümkün olabilir. Adı üzerinde bir pazaryeri olan Ada’pazarı; Uzun Çarşısı, Çark Caddesi, Bulvarı, ara ve arka sokakları ile zaten koca bir alışveriş merkezi. Ada Hayat Projesinin şehrin kalbine saplanmış bir hançer mi (özellikle trafik yoğunluğu oluşturma potansiyeli ve yapısal olarak şehrin siluetinde etkisi bakımından) yoksa kalbi güzelleştiren, iyileştiren bir merkez mi olacağını yaşamadan tahmin etmek zor. Kalp sahasına bir AVM inşa etmek, hali hazırda zaten büyük, geniş ve açık bir AVM olan bu bölgede, bana göre olumsuz bir durum olarak görünüyor olsa da zamanın beni haksız çıkardığı meselelerden biri olmasını istediğim hususların başında geliyor bu proje. Şehrin kalbinde yer alan caddelerin, sokakların, işletmelerin iyileşmesi, güzelleştirilmesi için de ciddi bir kaynak oluşturup şehrin kalbini, ülkenin can atan kalplerinden biri haline getirmek hala mümkün tabi.

Şahsen ne zaman Çark Caddesine insem Uzun Çarşı’da dolaşsam kendimi daha evimde, daha kendimde hissediyorum. Çocukluğumun hatırları ile bezenmiş bu cadde ve sokaklara yavaş yavaş, azar azar yabancılaşma hissediyor olmama içerliyorum. Nasıl olur da yabancılaşırım diye şehrime. Daha iyi, daha güzel olabilirdik düş’ü, düş’üncesi belki de. Şehrin kalbinde olan herkesin aklında daha fazla iyilik ve güzellik, yüzünde gülümseme, ruhunda neşe olsa kim’bilir nasıl olurdu Adapazarı/Sakarya. Genel bir mutsuzluk ve umutsuzluk görüyorum kalbi her ziyaret edişimde. Ülke ve dünya meseleleri, siyasi ve ekonomik sorunlar ile de ilgisi çok elbette bu durumun ama yine de her şeye rağmen bir’birimize gülümsemeyi, bir’birimizi gülümsetmeyi unutmayalım. Dünya dönüyor, zaman geçiyor, her şey değişiyor insan insana yaptığı iyilikler ve güzellikler ile hatırlanıyor. İyi ve güzel ol/kal Sakarya…

Fotoğrafların Kaynağı: https://sakarya.ktb.gov.tr/TR-340362/tarihi-uzun-carsi.html

Harita Kaynak: https://iges.ba/en/geopolitics/mackinder-who-rules-eastern-europe-rules-the-world/

Sitemizde yazılan köşe yazılarından yazarı sorumludur. Herhangi bir istek ve şikayet için iletişim bölümümüzden bize ulaşabilirsiniz.

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız Giriş